İhaleye fesat karıştırmanın faili kimdir ?


Ceza davaları, Emsal kararlar, İdari yaptırım kararları, Dokümanlar.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

İhaleye fesat karıştırmanın faili kimdir?

Özet:
TCK'nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın "a" ve "b" bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, "d" bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan, bu sebeple dolaylı failliğe elverişli bulunmayan ve TCK'nın 235/2-a maddesi uyarınca ihale sürecinde görevli kişiler tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçunun ihaleye teklif veren sanık tarafından işlenemeyeceği ve bu suçun faili olamayacağı dikkate alındığında, suça konu sahte TSE belgesinin ihale evraklarının içinde verilmesi eylemiyle ilgili olarak sahtecilik suçundan ayrıca bir soruşturma yapıldığı da gözetilerek sanık hakkında beraet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,



T.C.
Yargıtay
5. Ceza Dairesi

Esas No:2013/14394
Karar No:2014/221
K. Tarihi:9.1.2014

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;

Sanıklar hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan kamu davasına katılma olanağı olmadığı ve mahkemece verilen katılma kararının da hukuki değerden yoksun olup hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından katılan TSE vekilinin temyiz isteminin CMUK'nın 317. maddesi gereğince reddiyle, şikayetçi Hazine vekilinin katılma talebinin 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK'nın 237/2, 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulü ile dosyanın esastan incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

Sanık ....a ilişkin hükmün incelenmesinde;

Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanık Nihat hakkında verilen beraet hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,

Sanık ......a ilişkin hükmün incelenmesinde ise;

TCK'nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın "a" ve "b" bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, "d" bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK'nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan, bu sebeple dolaylı failliğe elverişli bulunmayan ve TCK'nın 235/2-a maddesi uyarınca ihale sürecinde görevli kişiler tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçunun ihaleye teklif veren sanık tarafından işlenemeyeceği ve bu suçun faili olamayacağı dikkate alındığında, suça konu sahte TSE belgesinin ihale evraklarının içinde verilmesi eylemiyle ilgili olarak sahtecilik suçundan ayrıca bir soruşturma yapıldığı da gözetilerek sanık hakkında beraet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiin ve katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Ceza Hukuku” sayfasına dön