T.C.
GEBZE
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/119 Esas
KARAR NO : 2017/190
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gebze 4. İcra müdürlüğünün 2017/*** Talimat sayılı dosyasında verilen 03/03/2017 tarihli karar ilişkin memur işleminin iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Gebze 4. İcra müdürlüğünün 2017/*** Tal. sayılı dosyasının tetkikinden, Alacaklı M. Türk A.Ş. 'nin borçlu S A, S.A Ş A aleyhine icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Şikayet üzerine Gebze 4. İcra dairesinden 2004 sayılı İİK' nun 18/3. Maddesi gereğince açıklama talep edilmiş ve İcra Müdürlüğü 27.04.2017 havale tarihli açıklamasını mahkememiz dosyasına sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelenmekle; İstanbul Anadolu 18.İcra Dairesi, 03/03/2017 Tarihli ve 2017/*** Esas sayılı talimatı ile; Gebze 4. İcra Müdürlüğü' nden "yedieminlerin menkul malların bulunduğu yerde ikamet etmesi şart olmadığından bahisle yetki alanımızda olmasa dahi borçlu adına kayıtlı olup alacaklı lehine rehinli bulunan 20 H **** plakalı vasıtanın satış işlemlerinin devamı için kıymet takdirinin yapılarak talimatta ismi yazılı altı kişiden herhangi birine yediemin olarak tesliminin yapılmasının" istenildiği; Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nce talimatın yerine getirildiği ancak talimatın yediemine teslime ilişkin kısmının yerine getirilmediği, buna ilşikin talebin de reddedildiği, bu nedenle davacı vekilince memur işleminin iptalinin talep edildiği; iptale konu memur işleminin gerekçesinde; " yedieminlik yapacak kişi veya yerin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespiti hususundaki yetkinin muhafaza işlemini uygulayacak icra dairesine ait olduğu, talimatta ismi geçen kişilerin adres bilgilerine yer verilmediği gibi muhafaza işleminin yapılacağı yerin de açıkça belirtilmediğinden ismi geçen kişilerin yedieminliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti yapılamamış olup, bu aşamada 73,60 TL haciz ile vasıta ücreti karşılığında aracın fiili haczinin / kıymet takdirinin yapılarak bulunduğu otoparka teslimine karar verildi" dendiği; davacı vekilinin talimat gereğinin yerine getirilerek araçların naklini talep gerekçelerinin, talimat icra dairesinin esas icra dairesinin talimatını yerine getirme zorunluluğunda olduğu bu hususta takdir hakkı bulunmadığı, hacze konu aracın güvenliği, güvenliğinin temini ile değer kaybının önüne geçilmesi, satış işlemleri sırasında usul ekonomisi açısından maddi zararların doğacağı yönünde olduğu anlaşılmıştır.
Haciz için, icra takibinin yapıldığı (derdest olduğu) icra dairesi yetkilidir. Yalnız, takibin yapıldığı icra dairesi, ancak 2004 sayılı İİK' nun 1. Maddesinde belirtilen kendi bölgesi yani bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunan malların haczi için yetkilidir. Haczedilecek mallar başka icra dairesinin bölgesi dışında ise, 2004 sayılı İİK' nun 79/II c.1 maddesi gereğince haciz talebini alan (takibin yapıldığı) icra dairesi haciz yapılmasını, malların bulunduğu yerin icra dairesine yazar yani, takibin yapıldığı icra dairesi, haczedilecek malın bulunduğu yerin icra dairesine istinabe eder. İstinabe olunan icra dairesinin görevi, bölgesi içindeki malı haczetmek, muhafaza tedbiri almak ve haciz tutanağını düzenleyip istinabe eden icra dairesine göndermekle sona erer. Talimat icra dairesinin esas icra dairesinin yedieminliğe ilişkin talimatlarına uyma yükümlülüğü yoktur zaten esas icra dairesinin istinabe ile bu yönde bir talepte bulunması mümkün değildir. Kanun ve yönetmelik maddeleri ile Yargıtay kararları gereğince bir kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespit görevi muhafazayı yapacak icra dairesi olup, ne alacaklı vekilinin ne de muhafaza işlemini yapmayıp talimat yazan icra dairesinin yediemin olacak kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığı yönünde karar verme yetkisi bulunmamakta olup, bu yönde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağı gibi yok hükmündedir. Yargıtay HGK’nın 13/02/2002 Tarihli ve 2002/12-44 Esas, 2002/74 Karar sayılı kararında da ifade edildiği üzere; kıymet takdiri ve satış işlemlerinin talimat icra dairesi tarafından yerine getirilecektir, ayrıca 2004 Sayılı İİK' nun 88/son maddesinde “İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bunun dışında kanun ve yönetmeliklerde talimat icra dairesi yetki sınırları dahilinde trafikten men edilerek en yakın icra müdürlüğüne teslim edilen araçların esas icra dairesi yetki sınırları içerisine nakledilmesiyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.
23/08/2016 tarihli ve 29810 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliğinin 18/1.maddesinde “İcra ve iflâs daireleri tarafından muhafaza altına alınmasına karar verilen mallar, mevzuattaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla Bakanlık tarafından yetki verilen ve yetki çevresi belirlenen lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir.” Aynı yönetmeliğin 22.maddesinde “İcra ve iflâs daireleri lisans kapsamında kalan hizmetleri, Bakanlığın tespit edeceği esaslara göre kendi yetki alanında bulunan lisanslı yediemin deposundan talep etmek zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir, 2004 sayılı İİK’nun Geçici 4. maddesinde “Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü bulunmaktadır.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 23/09/2016 tarihli ve 82084579/6648/35198 sayılı cevabi yazısında özel şahıslarca açılan depo ve garajların işin mahiyeti gereği bulunması gerekli şartlara sahip olup olmadığını değerlendirme yetkisi, buralara mahcuz malların getirilmesi, teslimi ve buralardan malın geri alınması hususlarında karar verme yetkisinin İLGİLİ icra dairelerine ait bulunduğuna yer verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 88/2.maddesine göre alacaklının mahcuz malın borçlu ya da üçüncü kişi nezdinde bırakılmasına muvafakat hakkı bulunmakta ise de, alacaklının üçüncü kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespiti hususunda bir yetkisi bulunmamaktadır, zira yukarıdaki Bakanlık yazısıyla da açık olduğu üzere bu yetki ve sorumluluk İcra Dairelerine aittir.
Davacı vekilinin usul ekonomisine ve taşınmazın satışı sırasında alacaklı ve borçlu tarafı zarara uğratabilecek sorunların doğacağına ilişkin şiyaket gerekçeleri de ayrıca değerlendirilmekle; aracın satışının yapılacak olması halinde satış ilanının elektronik ortamda ilan edilecek olması, alacaklı vekili dahil herkesin elektronik ortamda teklif verebileceği, ayrıca aracın borçlunun bulunduğu adreste bulunması nedeniyle borçlunun ihaleye daha fazla katılımcı sağlayarak daha yüksek bir bedelle ihaleye çıkarılmasını sağlayacağı hususları da dikkate alındığında ihalenin aracın bulunduğu talimat icra dairesince yapılması tarafların daha lehine olacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; şikayetin reddine karar verme yönünde dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde hukuki ve vicdani kanaate varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının kendisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin ilgili dairesine hitaben mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2017
T.C.
GEBZE
1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/266 Esas
KARAR NO : 2017/431
Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Kurumun borçlu T.Y. hakkında İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2017/146"" Esas sayılı dosyasında menkul rehinin paraya çevilmesi yolu ile icra takibinnin başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı 41 YB "" plakalı araca yakalama şerhinin işlendiği, Gebze 4. İcra müdürlüğünce alacaklının muvafakatinin yeterli olmadığı, ismi geçen kişilerin yedieminliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti yapılamamış ve yetki sınırları dahilinde yedieminliğe elverişli olduğuna kanat getirilecek kişi ve yer bildirmek suretiyle yeni bir talimat yazılması halinde ayrıca değerlendirilebileceğine karar verildiği, Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2017/35"" Talimat sayılı dosyasından talimatı uygulamaktan kaçınan 16/06/2017 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2017/146"" Esas sayılı dosyasından gönderilen 16/06/2017 tarihli talimatın uygulanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelenmekle; davacı tarafından Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2017/35"" Talimat sayılı dosyasında talimatı uyglamaktan kaçınan 16/06/2017 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2017/146"" Esas sayılı dosyasından gönderilen 16/06/2017 tarihli talimatın uygulanmasına karar verilmesini dava ve talep edilmiştir. Haciz için, icra takibinin yapıldığı (derdest olduğu) icra dairesi yetkilidir. Takibin yapıldığı icra dairesi, ancak 2004 sayılı İİK' nun 1. Maddesinde belirtilen kendi bölgesi yani bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı çevresi içinde bulunan malların haczi için yetkilidir. Haczedilecek mallar başka icra dairesinin bölgesi dışında ise, 2004 sayılı İİK' nun 79/II c.1 maddesi gereğince haciz talebini alan (takibin yapıldığı) icra dairesi haciz yapılmasını, malların bulunduğu yerin icra dairesine yazar yani, takibin yapıldığı icra dairesi, haczedilecek malın bulunduğu yerin icra dairesine istinabe eder. İstinabe olunan icra dairesinin görevi, bölgesi içindeki malı haczetmek, muhafaza tedbiri almak ve haciz tutanağını düzenleyip istinabe eden icra dairesine göndermekle sona erer. Talimat icra dairesinin esas icra dairesinin yedieminliğe ilişkin talimatlarına uyma yükümlülüğü yoktur zaten esas icra dairesinin istinabe ile bu yönde bir talepte bulunması mümkün değildir. Kanun ve yönetmelik maddeleri ile Yargıtay kararları gereğince bir kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespit görevi muhafazayı yapacak icra dairesi olup, ne alacaklı vekilinin ne de muhafaza işlemini yapmayıp talimat yazan icra dairesinin yediemin olacak kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığı yönünde karar verme yetkisi bulunmamakta olup, bu yönde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağı gibi yok hükmündedir. Yargıtay HGK’nın 13/02/2002 Tarihli ve 2002/12-44 Esas, 2002/74 Karar sayılı kararında da ifade edildiği üzere; kıymet takdiri ve satış işlemlerinin talimat icra dairesi tarafından yerine getirilecektir, ayrıca 2004 Sayılı İİK' nun 88/son maddesinde “İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bunun dışında kanun ve yönetmeliklerde talimat icra dairesi yetki sınırları dahilinde trafikten men edilerek en yakın icra müdürlüğüne teslim edilen araçların esas icra dairesi yetki sınırları içerisine nakledilmesiyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.
23/08/2016 tarihli ve 29810 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliğinin 18/1.maddesinde “İcra ve iflâs daireleri tarafından muhafaza altına alınmasına karar verilen mallar, mevzuattaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla Bakanlık tarafından yetki verilen ve yetki çevresi belirlenen lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir.” Aynı yönetmeliğin 22.maddesinde “İcra ve iflâs daireleri lisans kapsamında kalan hizmetleri, Bakanlığın tespit edeceği esaslara göre kendi yetki alanında bulunan lisanslı yediemin deposundan talep etmek zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir, 2004 sayılı İİK’nun Geçici 4. maddesinde “Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfınca mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlar açılıncaya kadar, özel depo ve garajlarda, Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü bulunmaktadır.
Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 23/09/2016 tarihli ve 82084579/6648/35198 sayılı cevabi yazısında özel şahıslarca açılan depo ve garajların işin mahiyeti gereği bulunması gerekli şartlara sahip olup olmadığını değerlendirme yetkisi, buralara mahcuz malların getirilmesi, teslimi ve buralardan malın geri alınması hususlarında karar verme yetkisinin ilgili icra dairelerine ait bulunduğuna yer verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 88/2.maddesine göre alacaklının mahcuz malın borçlu ya da üçüncü kişi nezdinde bırakılmasına muvafakat hakkı bulunmakta ise de, alacaklının üçüncü kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespiti hususunda bir yetkisi bulunmamaktadır, zira yukarıdaki Bakanlık yazısıyla da açık olduğu üzere bu yetki ve sorumluluk İcra Dairelerine aittir.
Tüm bu nedenlerle Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2017/35"" Talimat sayılı dosyasından talimata uyglamaktan kaçınan 16/06/2017 tarihli müdürlük kararının yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine karar verme yönünde hukuki ve vicdani kanaate varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından harcanan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan 110,00 TL gider avansından karar kesinleşinceye kadar harcanacak giderin mahsubu ile kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dosya üzerinden İİK'nun 18/3 ve HMK 320/1 maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2017
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.: 2018/86
Karar No.: 2019/66
Karar tarihi: 22.01.2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı dava dilekçesinde;rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte aracı yakalanarak otoparka çekildiğini, aracın 3. şahsa yediemin olarak teslimi hususundaki talep esas icra dairesince kabul edilerek, bu yönde verilen kararın infazı için yazılan müzekkerenin, talimat icra dairesince reddedildiğini, gerekçe olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/02/2002 tarih ve 2002/12-44 esas 2002/74 karar sayılı ilamının gösterildiğini, alacaklının mahcuz malın borçlu ya da 3. kişi nezdinde bırakılmasına muvafakat hakkı bulunmakta ise de, 3. kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespiti sorumluluğunun icra dairesine ait bulunduğunu, İİK'nun 79/2 maddesine göre haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasının malın bulunduğu yer icra dairesine yazılacak talimatla isteneceğini, bu halde hacizle ilgili şikayetlerin istinabe olunan icra dairesinin tabi olduğu icra mahkemesince çözümleneceğini, resmi sicile kayıtlı malların haczinin takibin yapıldığı icra dairesince kaydına işletilmek sureti ile doğrudan da yapılabileceğini, esas icra müdürlüğünün aracın satış işlemlerini doğrudan yapmasının kanunun vermiş olduğu yetki kapsamında bulunduğunu, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce talimat icra dairesinin somut işlem yapılmasına dair yargı kararına dayanan talimatın aynen yerine getirilmesi gerektiğinin ifade edildiğini, İİK'nun 88/2 maddesine göre alacaklının muvafakatı halinde taşınırın yediemin olarak borçlu veya üçüncü bir şahsa bırakılabileceğini, yine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 19/04/2006 tarih ve 02/04/2009 tarihli genelgelerinde başka icra dairesi sınırları içinde yakalanan taşınırların makul süre içinde teslim alınması gerektiğini, zilyetlik sahibi olan rehin hakkı alacaklısının rehinli malı yediemin sıfatı ile istediği kişiye teslim edebileceğini, malın asıl icra dairesince satılmasının maddi külfeti azaltacağını belirterek malın K1'e yediemin olarak bırakılmasına yönelik talimatın reddi kararının kaldırılması talep edilmiştir.
DOSYADA TOPLANAN DELİLLER:
Kocaeli 8. İcra müdürlüğü 2018/2932 Talimat sayılı dosyası
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:
Yerel mahkemece, İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 09/11/2018 tarihli ve 2018/37580 sayılı talimatı ile Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü'nden yedieminlerin menkul malların bulunduğu yerde ikamet etmesi şart olmadığından bahisle yetki alanında olmasa dahi borçlu adına kayıtlı olup alacaklı lehine rehinli bulunan N1 plakalı aracın talimatta ismi yazılı kişiden herhangi birine yediemin olarak tesliminin yapılmasının istendiği, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünce buna ilişkin talebin reddedildiği, memur işlemini gerekçesinde yedieminlik yapacak kişi veya yerin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespitinin muhafaza işlemini uygulanacak icra dairesine ait olduğu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ilgili içtihadı gereği yediemin değişikliği hususunda yetkinin talimat icrasıda olduğunun belirtildiği, haciz için icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu, takibin yapıldığı icra dairesinin 2004 sayılı İİK'nun 1. maddesinde belirtilen kendi bölgesi yani yargı çevresi içinde bulunan malların haczi için yetkili olduğu, haczedilecek malların başka icra dairesi bölgesi içinde olması halinde ise 2004 sayılı İİK'nun 79/II,c.1 maddesi gereğince haciz talebini alan icra dairesinin, esas icra dairesinin yediemine ilişkin talimatlarına uyma yükümlülüğünün olmadığını, istinabe ile bu yönde bir talepte bulunmasının da mümkün bulunmadığını, kanun ve yönetmelik maddeleri ile Yargıtay kararları gereğince bir kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespit görevinin, muhafazayı yapacak icra dairesine ait olduğunu, ne alacaklı vekili ne de muhafaza işlemi yapmayıp talimat yazan icra dairesinin yediemin olacak kişinin bu göreve elverişli olup olmadığı yönünde karar verme yetkisinin bulunmadığını, bu yönde verilen kararın hukuki sonuç doğurmayacağı gibi yok hükmünde bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/02/2002 tarihli 2002/12- 44 esas 2002/74 karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere kıymet takdiri ve satış işlemlerinin talimat icra dairesi tarafından yerine getirileceği, ayrıca 2004 sayılı İİK'nun 88/son maddesinde icra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçların en geç 3 iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edileceğinin hükme bağlandığını, bunun dışında araçların esas icra dairesi yetki sınırları içerisine nakledilmesi ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığını, 23/08/2016 tarihli resmi gazetede yayınlanan Lisanslı Yediemin Depoları Yönetmeliğinin 18/1 maddesinde icra ve iflas daireleri tarafından muhafaza altına alınmasına karar verilen malların, bakanlık tarafından yetki verilen ve yetki çevresi belirlenen lisanslı yediemin depolarında muhafaza edileceğinin düzenlendiğini, aynı yönetmeliğin 22. maddesinde de icra ve iflas dairelerinin, lisans kapsamında kalan hizmetleri, Bakanlığı'nın tespit edileceği esaslara göre kendi alanında bulunan lisanslı yediemin deposundan talep etmek zorunda olduğunun hükme bağlandığını, 2004 sayılı İİK'nun geçici 4. maddesinde Adalet Bakanlığı veya Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfınca, mahcuz malların muhafazası için depo ve garajlarda açılıncaya kadar özel depo ve garajlarda adalet bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerini uygulanmasına devam olunur hükmünün bulunduğunu, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, Cumhuriyet başsavcılığına hitaben yazdığı 23/09/2016 tarihli cevabı yazıda özel şahıslarca açılan depo ve garajların işin mahiyeti gereği bulunması gerekli şartlara sahip olup olmadığını değerlendirmek, buralara mahcuz malların getirilmesi, teslimi, malın geri alınmasına karar verme yetkisinin ilgili icra dairelerine ait bulduğuna yer verildiğini, 2004 sayılı İİK'nun 88/2 maddesine göre alacaklının mahcuz malı borçlu ya da 3. kişiye bırakılması hususunda muvafakat hakkı bulunmakta ise de alacaklının 3. kişinin yedieminliğe elverişli olup olmadığını tespit hususunda bir yetkisinin bulunmadığını, aracın satışının yapılması halinde satış ilanının elektronik ortamda ilan edilecek olması ve alacaklı vekili dahil herkesin elektronik ortamda teklif verebileceği, dikkate alındığında ihalenin aracın bulunduğu talimat icra dairesinde yapılmasının tarafların daha lehine olacağının anlaşılması karşısında davanın reddine karar vermiştir
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Alacaklının istinaf talebi ilk derece mahkemesince kararın kesin karar olması nedeni ile 30/11/2018 tarihli ek karar ile reddedilmiş, bu kez alacaklı tarafından ek karara karşı istinaf yoluna gidilmiştir.
Davacı-alacaklı istinaf dilekçesinde İİK'nun 79/2 maddesinde icra dairesinin haciz olunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar bu halde haciz ile ilgili şikayetler istinabe olunan icra dairesinin tabii bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir dendiğini, bu kapsamda esas icra müdürlüğünün aracın satış işlemlerini doğrudan yapmasının kanunun vermiş olduğu yetki kapsamında olup talimat icra dairesinin vermiş olduğu kararın açıkça kanuna aykırı bulunduğunu, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün ilgili yazısının altıncı paragrafında, "keyfiyet mevzuat çalışmalarında değerlendirilmekle birlikte genel nitelikli talimata istinaden fiilen haciz edilen aracın, dairenin yetki alanı dışında ikamet eden üçüncü şahsa yediemin olarak teslim edilmesinin uygun olmayacağı, ancak istinabe olunan icra dairesinin yeni bir karar almasına imkan tanımayacak şekilde somut işlem yapılmasını içerir yargı kararına dayanan talimatın ise aynen yerine getirilmesi gerektiği düşünülmektedir"denmekle açık bir şekilde talimat icra dairesinin yeni bir karar alamayacağını kendisine gönderilen bir karar varsa uygulamakla yükümlü olduğunun ifade edildiğini, talimat icra dairesi'nin görev kapsamının belli olduğunu ve bu görev alanını genişletilemeyeceğini, talimat icra dairesi'nin görevinin talimata uygun olarak istenilen hususları aynen yerine getirmekten ibaret bulunduğunu, İİK'nun 88/2 maddesi gereği taşınır malların masraf peşinen alacaklıdan alınarak münasip bir yerde muhafaza altına alınacağının düzenlendiğini, alacaklı muvafakat ederse istenildiği takdirde muvakkaten borçlu veya üçüncü şahıs nezdinde bırakabileceği, rehin hakkının rehinli mal üzerinde fiil egemenlik hakkı kazandırdığını, rehin alacaklısının rehinli malı istediği kişiye yediemin sıfatıyla teslim edebileceğini, aracın satışından sonra da sıra cetveli aşamasında da görevli ve yetkili yerin esas icra dairesi olduğunu verilen kararlarda da tüm sorumluluğun yine esas icra dairesinde bulunduğunu, bu nedenle talimat icra dairesinin herhangi bir sorumluluğu ve buna dayalı olarak karar verme yetkisinin bulunmadığını, ayrıca malın alacaklı gözetiminde satılmasının yüksek değerde satılması açısından önem arz ettiğini, talimat icrasında hangi miktardan satılacağını belli olmamakla birlikte düşük değerler üzerinden satılabileceğini, belirli kişilerin ihaleye girerek çok düşük bedellerden araçları satın aldıklarını, bu durumda en çok borçlunun zarar gördüğünü, talimata alacaklının iştirak etmesi halinde de yol ve masrafların arttığını, buradaki en önemli sorunun, talimat icra dairesinin esas icra dairesinin talimatı doğrultusunda hareket etmemesi olduğunu, yerel mahkemece kararların istinaf kanun yolu açık olmak üzere verildiğini belirterek istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER:
2004 Sayılı İİK nun 363. Maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir..."düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre yediemin değişikliğine yönelik talepler üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz.
İcra dosyasının incelenmesinde, İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 09/11/2018 tarihli yazısı ile Kocaeli İcra Müdürlüğünden fiili olarak yakalanıp muhafaza altına alınan araç üzerinde başka haciz ve yakalamalar olsa da alacaklı temsilcisine ücretsiz yediemin olarak tesliminin istendiği anlaşılmaktadır. İcra müdürlüğünce talep 12/11/2018 tarihinde yedieminlik yapacak kişi veya yerin yedieminliğe elverişli olup olmadığının tespitinin, muhafaza işlemini uygulanacak icra dairesine ait olduğu ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ilgili içtihadı gereği yediemin değişikliği hususunda yetkinin talimat icrasında olduğu, haciz için icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkili olduğu, talimat icra dairesinin yedieminle ilgili esas icra dairesinin talimatına uyma yükümlülüğünün bulunmadığı, esas icra dairesinin yediemin değişikliğini isteyemeyeceği, buna ilişkin bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, yediemin olarak belirtilen kişinin bu işe elverişli olup olmadığını tespit görevinin icra müdürlüğüne ait bulunduğu gerekçesi ile talep reddedilmiştir. Buna göre karar yediemin değişikliği talebinin reddine ilişkin olup istinaf kanun yolu kapalıdır.
Açıklanan gerekçe ile istinaf talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/755 sayılı 30/11/2018 tarihli ek kararının istinafına ilişkin talebinin İİK'nun 363. ve 6100 sayılı HMK'nun 363/1(b)-1. maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı olan 35,90 TL' nin talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK’nun 27. maddesi gereğince tarafların hukuki dinlenilme hakkı nedeniyle ve 04/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı yasanın 27. Maddesi ile HMK' nun 302. Maddesine eklenen 5. fıkrası uyarınca hükmün ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair, İİK 363/1, HMK 346. ve 352. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, İİK'nın 365/3 maddesi gereğince KESİNolmak üzere oy birliğiylekarar verildi.22/01/2019
Hacizli Araçların Yetki Sınırları Dışında Farklı Bir Yere Götürülemeyeceğine ilişkin Yerel Mahkeme
- Hepsihukuk
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 2291
- Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
- İletişim:
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 304 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 422 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 457 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 734 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 333 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 317 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 313 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 425 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 564 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 346 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk